Kıyısında sessiz sedasız bir hiçleşme sürerken tam hıçkırığında buluvermişliğim var kendimi kıpırtısız bir kefenin.
Korkularımı terkettiğim taş mezarlardan, ruhumu biraz üşüterek çıktığım doğru... Yeşili üstüme örtüp yeşile dönmüşlüğüm, yeşili yeşilde görmüşlüğüm, bir serçeyi yaralı parmağından öpmüşlüğümdür üşümüşlüğüm.
Dostluğumu bilirim yılanlarla
Başımı koyup gecenin kırık karanlığına, gömdüğümde gözbebeklerimi ıslak zindanlara, hiç işitilmemiş tuzlu ninniler söylediler kırgınlıklarıma.
0 yorum:
Yorum Gönder