Pages

9 Haziran 2015 Salı

Islığını Dilime Düşüremiyorsun

Gönderen Nifusu zaman: 23:13 0 yorum
Islığını dilime düşüremiyorsun.

Köşebaşında dayadın mı sırtını
Mert bir duvara,
Elin gider cebindeki tabakana...
Bilirim, seversin 
Düz yatağında kıvrımlı akan
Sigara dumanını...

Lakin...
Islığını dilime düşüremiyorsun.

Sustukça susuyorsun
Gözlerin bile suskun.
Bakıyorum...
Belki bir ezgi tutturur parmakların,
Adımların....

Adamların
Elleri ceplerinde...
Birkaç tespih tıkırtısı,
Bozuk para şıkırtısı,
Gökte mavi uçurtma,
Yerde kanlı küfürler...

Ama sen...
Islığını dilime düşüremiyorsun.









...

Gönderen Nifusu zaman: 23:11 0 yorum
Bazen bir fincan kahvenin acısına katıp sükut içinde yudumlamışlığım var boğazıma düğümlenen ayrıklaşmışlıklarımı...

Kıyısında sessiz sedasız bir hiçleşme sürerken tam hıçkırığında buluvermişliğim var kendimi kıpırtısız bir kefenin.

Korkularımı terkettiğim taş mezarlardan, ruhumu biraz üşüterek çıktığım doğru... Yeşili üstüme örtüp yeşile dönmüşlüğüm, yeşili yeşilde görmüşlüğüm, bir serçeyi yaralı parmağından öpmüşlüğümdür üşümüşlüğüm.

Dostluğumu bilirim yılanlarla
Başımı koyup gecenin kırık karanlığına, gömdüğümde gözbebeklerimi ıslak zindanlara, hiç işitilmemiş tuzlu ninniler söylediler kırgınlıklarıma.

YEŞİL

Gönderen Nifusu zaman: 23:10 0 yorum
Yağmur yağıyor
Öfkeli...
Sağanak...
Yeşil yaprakların üzerine...
Ben seni özlüyorum. 

Kulağım yüreğinde
Huzuru içime çektiğimi biliyorum.

Hayat yeşil...
Bilsen, görsen...
Binbir yeşil...
Kımıltısız bakıyorum.

Sıcağı var yeşilin,
Dalgaları,
Denizi, 
Rüzgarı...
Göğü var, 
Bulutlu, mavi...
Bilsen...
Sesi var yeşilin...

Hayat yeşil...
Binbir yeşil...
Vakitli, vakitsiz öpsem diyorum.

Yüreğinin tam orta yerinde
Yüreğimden ölsem diyorum.

Bahçesinde yeşilin 
Lavanta kokuları...
Bir bebeğin çıplak ayaklı,
İlk adımları...

Vakitli, vakitsiz öpsem...
Kirpiklerinin gölgesinde
Gözbebeğimden ölsem.

Küfredilmiş Şiirler

Gönderen Nifusu zaman: 23:08 0 yorum
Bazen sadece ölmek istersin
Öyle ulu orta, vakitsiz...
...
...
...
Küfredilmiş şiirlerim var benim
Bir yürek dolusu,
Masmavi göğümde
Göğsünden vurulmuş serçelerim...
...
...
...
Bazen sadece ölmek istersin
Öyle ulu orta, vakitsiz...
...
...
...
Hırpalanmış düşlerim var benim
Tek kelimelik dualarıma sığan.
Yemyeşil dalımda,
Minnacık yuvacığımda,
Göğsünden vurulmuş serçelerim...
...
...
...
Bazen sadece ölmek istersin
Öyle ulu orta, vakitsiz...
...
...
...
Bir gelincik tarlasında,
Apak gün ışığında,
Yığılıp toprağı örten
Yeşilin koynunda...
...
...
...
Bazen sadece ölmek istersin
Öyle ulu orta, vakitsiz...

1 Ağustos 2013 Perşembe

Gri Çocuk

Gönderen Nifusu zaman: 19:33 0 yorum
Şehrin kirli sokaklarında
Temiz hayallerin olması mümkün değildi.
Mesela babam işten dönerken
Kırmızı bir bisikletle çıkagelmezdi.
Lakin bir akşamüstü
Ansızın alıp giderdim
Cemil’in bisikletini...
Mavi göklü, güneşli,
Sırnaşık kuşları olan,
Temiz sokaklara…

Alıp giderdim dediysem,
Çalıp giderdim.

Rüzgâra karşı sürerdim.
Islığım dilimin ucunda
Pamuklu şeker kıvamında
Eriyip giderken…
Sıcak camların önünden geçerdim.
Tarçın kokuları yükselirdi mutfaklardan
Tarçınlı keki hiç yemesem de severdim.

Sonra hiç tiksinmeden,
Aşağılamadan…
Seslenirdi kırmızı ojeli bir kadın:
_Hey çocuk! Güneşe benden selam söyle.

Gülerdik nemli nemli…
Ki hesapsız gülmek güzel şeydi.

Tam kucaklarken ben güneşi
Keskin bir sıcaklık dişlerdi ensemi…
_Kalk! Şu kitapları sobaya at…
_Ateş alevlensin…
_Okuyacağın yok zaten senin…
Derdi siyah adam.

Ben gri çocuk…
İkiletmeden yapardım söylediklerini.

Yandıkça hayallerim
Korkunç çıtırtılarla
Ki ben inanırdım kitapların yaşadığına…
Umulmaz bir kin alevlenirdi
Kirpiklerimin kıyısında siyaha.

Ben gri çocuk…
Dar, kıvrımlı, sapaksız
Uzun zaman geçti aradan
Büyümedim hiç…
Bisiklet sürmeyi de bilmem.
Lakin ne zaman
Kırmızı ojeli bir kadın görsem
Yeşerir içimde
Kirli yüzlü…
Gülen gözlü…
Güneşe giden şeffaf çocuklar.








29 Temmuz 2013 Pazartesi

Kağıttan Gemiler

Gönderen Nifusu zaman: 15:30 0 yorum

27 Temmuz 2013 Cumartesi

Ölen Çizgiler

Gönderen Nifusu zaman: 19:16 0 yorum
Düşlerini sevdim ben
Bir de gülüşlerini…
Kaldığım merdiven altı tenhalıkların.

Sersiz bir yaz yağmuru gibi
Nizamsız yağarken öfke, kin ve nefret…
Öldüğüm karanlıkların
Namluya sürülmüş ıslığını sevdim.

Kitap aralarında unutulmuş
Mühim notlar kadar
Çelişkiliydi yeryüzündeki aksim

Kaldı ki yol ortasına serilmiş
Çıplak beyaz çizgiler kadar
Keskin ve namuslu idim.

Öldüm…
Gözlerimin içinde
Şafak sökerken…
Ben öldüm.

Kanım bildiğin kan rengiydi
Abartmaya gerek yok…
Sarılsan…
Sarılsan da ölürdüm.

Tekneler salınırdı
Dingin ılık feryatlarında
Ben yine de ölürdüm.

Mavi-beyaz ölürdüm
Kırmızıya bulanmış
Gündüzün kirli karanlığında.





 

Nifusu Copyright © 2011 Design by Ipietoon Blogger Template | web hosting